Geçen günlerde, 21 Haziran’da yılın en uzun gündüzünü, yaz gün dönümünü yaşadık. Mükemmel 2020’nin mükemmel olacağına tüm kalbimizle inandığımız yaz mevsimine neşeyle, umutla, sevinçle ulaştık. Şu saatten sonra” havalar neden ısınmadı bu ne biçim yaz” muhabbetleri, “bu sene karpuzların hiç tadı yok geyikleri” falan hep serbest. Şortlular sokakta, sandaletler ayakta, gerçekten yaz yani. Ben pek sevmem Allah için, ama konumuz o değil; konumuz şu: “bu yaz neleri okumak istersiniz?”

İlkokullar, ortaokullar, liseler, üniversiteler bu son birkaç haftada uzaktan yakından her türlü eğitimini tamamladı. 3 harfli sınavlar hiçbir işe yarar önlemin alınmadığı bol koronalı sınıflarda icra edildi. Üç ay evlere tıktığımız çocuklar 3 saat birbirilerinin nefesini soluyarak emekli olacakları mesleklerini belirleyecek maratonu tamamladılar. – Düşündükçe sinirleniyorum, bu bahsi geçelim.-

Falan feşmekan günün sonunda yaz tatili geldi mi geldi. Ben de bu hafta kollarımı sıvadım, sağa sola sitem etmeyi, Nil gibi koronayı güzellemeyi falan bıraktım ve şöyle okudukça keyifli dünyalara gidip geleceğimiz sımsıcak bir kitap listesi hazırladım. Hem de öyle böyle değil, ıhlamur kokulu bir liste. E tamam salgındır, kıyamettir dünya saçma sapan şeyler yaşıyor ama napalım, ne kaldı elimizde Titanik batarken keman çalmaktan başka?

Listemin ilk bölümünde 3 çağdaş Türk öykü kitabı var. İlki sevgili Mahir Ünsal Eriş’in 2019’da çıkan, içinde birbiriyle ufak ufak bağlantılı öyküler olan Sarıyaz kitabı. Diğeri bir diğer sevgilimiz Sezgin Kaymaz’ın Bugün Bize Kim Geldi kitabı ki ben hala ara ara açıp içinden parçalar okumayı çok severim. Üçüncüsü ise benim gibi bozkır sevdalılarına, Mustafa Çiftçi’nin Yozgat’la süslediği öykülerinden oluşan Bozkırda Altmışaltı kitabı. Yazarken öyle içimi ısıttı ki siz bu yazıyı okurken ben de kitaba göz gezdiriyor olacağım.

Yaz okuma listemin devamında bizi alsın başka diyarlara götürsün sürükleyiciliğinde 3 roman var. İlki bu yıl dilimden düşürmediğim Martin Eden, bence eğer okumadıysanız bir yaz tatilinde kendinize yapacağınız en kalıcı iyilik bu kitabı okumak olabilir, bir de belki spora başlamak falan. Bir diğeri Kazancakis’ten Zorba, tam yaz kitabı. Ege kokan, zeytin ağacı gölgesinde geçen sıcak ama gerçek bir hikâye. Bu üçlünün son kitabı ise Balkanlar’ın Memleketimden İnsan Manzaraları adıyla anılan sevgili Panait İstrati’nin Mihail kitabı. Sıcacık bir dostluk ve yol hikâyesi, seveceğinize ve yaza yakışacağına tüm kalbimle inanıyorum.

Kurgular öyküler bir yana sıradaki tavsiyem ise olur da hani uzun bir yolculuğa çıkarsanız falan yanınıza aldığınızda sizi mutlu edecek bir yol arkadaşı gibi adeta. Ece Temelkuran’dan Olmayan Kuşlar Ansiklopedisi. M.K. Perker çizimleriyle renklendirilmiş kısa kısa “kuş hikayeleri”, tam böyle okuyup ufka dalmalı hikayeler.

Şimdi tavsiye edeceğim ikili ise ben böyle hafif şeyler okumayı sevmem, zaten yazı da sevmem benim mevsimim kıştır diyen ve temmuz ayında soğuk aralık gecelerinin özlemini çekenlere ilaç olacak nitelikte. İlki ustad Orhan Pamuk’un bir kuyu etrafında dönen, Şeyhname’den Rüstem ile Sührab’a, Sophokles’in Oidipus’una selam veren Kırmızı Saçlı Kadın romanı, deneyin seveceksiniz. Üstelik Orhan Pamuk ile tanışmayanlara iyi bir başlangıç olabilir. İkincisi ise yine Balkanlar’dan Meşa Selimoviç’in mümkünse sadece gece yarısından sonra okunmasını önereceğim kitabı Derviş ve Ölüm. Kurgunun gerçekliği bir yana mükemmel ruh tahlilleriyle sizi kendi içinizde bir yolculuğa çıkaracağının garantisini verebilirim.

Ve listenin son tavsiyesi, benim için adeta bir eski sevgili olan Barış Bıçakcı’dan Sinek Isırıklarının Müellifi. Yaza yakışan, bir ikindi vakti balkonda miskinlik ederken uyuya kalmadan önce okunacak bir kitap. Benim yazarla tanışma kitabımdı, öyle ki bu kitaptan sonra tüm kitaplarını sıraya dizmiş peş peşe okumuştum. Ama ne yazık ki son birkaç kitabında yollarımızın ayrıldığını görüyor, biten mutlu ilişkilerime üzülür gibi üzülüyorum. Neyse, biz kimleri unuttuk.

Velhasıl-ı kelam şu lanet senenin yazını biraz olsun keyifli hale getirmesini umduğum çeşitli okuma tavsiyelerim böyledir efendim. Yazımı sonlandırırken olur da ben vesilesiyle bu kitaplardan birileriyle bu yaz yolunuz kesişirse ve severseniz selamınıza memnun olacağımı bilmenizi isterim.

Sevgiler.